Oldum olası, “normal”lerle “depresif”lerin ayrı gezegenlerde yaşadığından şüphelenip dururum ama geçen gün bundan tamamen emin oldum. Hikaye kısa ama anlamı pek derin: Elimde soğuk içeceğim, arka planda neşeli bir şarkıyla üç kişilik kanepeye beş kişilik yayılarak sokakta yürüyüşe çıkmışım da biraz hava alıyormuşum edasıyla sosyal medyada turluyorum. Bir de ne göreyim! Hayır bu gerçek olamaz! […]
bugün bir yaşına girdik
Toplum öyle acayip bir canlı organizma ki bazen kendi içinden çıkanı bile bir başına bırakıp ona tüm doğru bildiklerini en baştan sorgulatabiliyor. O toplum deniz, parçası da bir damlaysa mesela, su değil yağ damlası muamelesi görebiliyor yavrusu olan birey. Ya da su denizi, zaman içinde yağ denizine dönüşebiliyor. Dev bir yosun çorbası oluyor veya kendi […]
hunim tacımdır benim
Öyle garip bir devirde yaşıyoruz ki çoğunluğun durumuna bakınca kendime “normal” demeyi bunca senelik kişisel oluşum macerama hakaret sayarım. Hatta derim ki… Boşuna öğretmiş öğretmenlerim siyah önlüklü yıllarımda, hocalarım manzara karşısında… O güzel gözlü sevgililer boşuna sevmişler, terk etmişler, yine sevmişler, bu kez ben gitmişim filan da feşmekân… Boş yere okunmuş kitaplar, özümsenmemiş, sırta yük […]
papatya gibisin
Güneşin ılık ışıkları toprağa vurur vurmaz gözlerini dünyaya ilk kez açmaya hazırlanan bir papatyanın gözünden görülebilir yaşam: Ayakların yumuşak toprağın içinde, yaprakların belinde… Beyaz taç yapraklarınla koskoca gerinerek ve küçük sarı ağzını utangaçça açarak gülümsüyorsun, kim bilir ne umutlarla doğan güne… Aynı hayata o papatya tohumlarını boş göbeğe serpen bahçıvanın gözünden… Bahçıvan sulamayı unuttuğunda üşenmeyerek […]
hülyalı günler
Daha yeni karşılaştığım ama eminim başka bir hayatta yakından tanıştığım genç ve güzel kadına “Kırıl ama sakın ha yıkılma!” dedim geçen gün, durup dururken. Sonra da kendime şaştım. Çünkü aslında tavsiye veren bir insan değilim ben, en azından bildiğim kadarıyla değilim. Birilerinin rüyalarına sızıp nasihatleri sıralıyorsam ondan da haberim yok. Ama olabilir de tabii: Sonuçta […]
yıldızlara uzanan merdiven
“Hayattaki en iyi dersleri, aç bir karın, boş bir cüzdan ve kırık bir kalp verir” demiş Robin Williams ve çok da iyi söylemiş. Üç beş bilindik kelimeyle öyle derin bir cümle kurmuş ki durup kulak verenin avuçlarına yaşamı anlamaya dair altın anahtarı bırakıvermiş. “Neden?” diye soramayız artık ona. “Neden böyle dedin?” “Tam olarak neyi kastetmiştin?” […]
demir anne, pamuk anneanne
Bunları yazdığımı duymasın ama geçen gün en sevdiğim arkadaşlarımdan biri aradı: Nasıl kızgın, nasıl delirmiş sinirden, çizgi filmlerdeki gibi sevimli kahramanlar gibi burnundan duman, ağzından ateş çıkıyor adeta. Dudaklarının arasından kelimeler değil lav akıyor ve o kadar kızmış ki ben daha “ne oldu, hayırdır?” diye sorana kadar o olan biten her şeyi bir çırpıda anlatıyor. […]
anne kurabiyesi kokulu odalar
Rahata ermeden ölen babaların çocukları huzursuz yaşıyor galiba. Sırtları koltuğa yaslanmadan oturuyorlar. En leziz tatlar bile olsa tabaklarında, alelacele yiyip, tadını almadan yutuyorlar. Yaşamı kırılmasından korktukları kıymetli bir emanet gibi parmak uçlarıyla tutarak yaşıyorlar adeta. Bir sıkı sıkıya sarılamadan ona içlerinden geldiği gibi, tenini hatta kemiklerini hissetmeden huzurla nefes alıp vermenin, gam lekesiz tek bir […]
çiçek çocukları, çevre savaşçıları
Nedense çevreci denince insanların gözünün önünde romantik, hayalci, çocuksu, masum ve doğrusu ya biraz da saf bir tipleme canlanıyor. Buna göre çevreciler kuşlarla şarkı söyleyen, ağaçlarla dertleşen, uğur böcekleriyle tekerleme oyunları oynarken tavşanla kaplumbağanın arasına oturarak masal okuyan kişiler… Boş zamanlarında, ki genel kanıya kalsa çoğu zaten boş gezenin boş kalfası, teletabiler gibi sürekli gülümseyerek […]
Ölü Ozanlar Derneği
Ölü Ozanlar Derneği, birçoklarımızın yüreğini titreten filmlerden biriydi. Zamanı geçmeyecek öğütleri, yarattığı dokunaklı atmosferi, sosyal bilimlerle sanatı, insanı insan yapan değerler olarak anımsatma becerisi ve capcanlı karakterleriyle bence hala da öyle… Bir film değil de bir gözlük adeta o, “al, dünyaya bir de böyle bak” diyen… Ya da bir sihirli kitap, ne arıyorsan onu gösteren […]