kış güneşi

Azıcık kış güneşi buldum pervazda. Hiç durur muyum? Hemen çektim polar bir eşofman altıma, üstüne de iki kalın yün hırka. Battaniyeyi de kaptım, hop dakikalar içinde kuruldum güneşin karşısına… Her gün güneş ışığı almak lazımmış diye duydum. Bunu söyleyen kişi, çıplak gözle güneşe bakıp ışıklarını içmemizi tavsiye etti. Hava üç dört derece, güneş de bu […]

“beni toz şeker ettin hayat!”

Nereden aklıma geldi, bilmiyorum. Adeta bir anda zihnimde belirdi. Geçmiş zaman, pek fazla detay hatırlayamıyorum. Yanılmıyorsam, sevgili Ayça Şen’in kitabında geçen bir hikayeydi: Ve korkarım gerçek bir hayat hikayesiydi. Kahramanın evladı bilmediğimiz bir nedenden dolayı intihar ediyor. Babası oğluna tek bir cümle ediyor: “Bir çocuğa sahip çıkamadın!”  Zaten yıkılmış haldeki kahramanımız, babasının bu cümlesiyle iyice […]

anne kurabiyesi kokulu odalar

Rahata ermeden ölen babaların çocukları huzursuz yaşıyor galiba. Sırtları koltuğa yaslanmadan oturuyorlar. En leziz tatlar bile olsa tabaklarında, alelacele yiyip, tadını almadan yutuyorlar. Yaşamı kırılmasından korktukları kıymetli bir emanet gibi parmak uçlarıyla tutarak yaşıyorlar adeta. Bir sıkı sıkıya sarılamadan ona içlerinden geldiği gibi, tenini hatta kemiklerini hissetmeden huzurla nefes alıp vermenin, gam lekesiz tek bir […]

sen o Salda, ben bu salda

Şu hayatta cevabı gerçekten hayati önem taşıyan birkaç soru varsa ve bunlardan biri yüksek bir yerden kararsızlıkla aşağıya bakarken sorulansa bir diğeri de “çocuk yapsam mı?!” sorusu… Ve kısacık, üstünkörü bir gözlem bile verilen cevabın çoğunlukla hatalı olduğunu gösteriyor. Dünyanın her yerinde böyle bu!  Bunun nedeni bence soruyu eksik sormamız ve cevaplarken yalapşap bilgilerle yetinerek […]

sinsi Elf’le başı dertte

Kendi gözlerimle görmesem inanmazdım ama Amerika’da ciddi bir Elf istilası yaşanıyor! Başını sallayarak onayladığını görür gibiyim. Desene, sizin evde de rafın tepesine çıkmış bir Elf var! Oradan her anını izliyor, o koca gözlerini hiç üstünden kaldırmıyor, ısrarlı bakışlarını teninde hissetmek artık seni ürkütüyor. Ama o, durumun farkında değilmişçesine durmadan gülümsüyor. Ha bire evin içinde dolaşmak […]

saf doğdum, saf yaşarım!

Biz hep insanları birleştiren ortak, evrensel değerlere inandık. Hem o değerlere inandık saf saf hem de onların dünyadaki çoğunluk tarafından paylaşıldığına. Bunlar öyle kompleks konular da değildi, doktoralı olman ya da büyük okullar bitirmen gerekmiyordu. Azıcık düşünmen, birazcık hissetmen bizden olmana yeterdi. Yani bize kalsa insan olman yeterliydi!  Peki, neydi bu değerler? Sakın ha öldürme, […]

bebekler önce kadınların

Doğa ana kadınları ana yapmış, adamları değil! Rahim ve memeler kadınların. Onlarla bebekleri önce yapıyorlar sonra da karınlarını doyuruyorlar. Bu arada adamların da büyük katkısı oluyor tabii. Onlar da bebek yapmak için gereken 46 kromozomdan 23 tanesini hiç düşünmeden çıkarıp veriyor.  Sonra fırındaki kek misali bebek büyüyor kadının karnında. Evi kakao, tarçın ya da vanilya […]

anne babalar da insandır

Çocukların boy hizasından bakıldığında anne babaların insan olarak göründüğüne pek aklım kesmiyor. Kediler insanları insan olarak değil de büyük kediler olarak algılıyormuş ya. Bence çocuklar da anne babalarını büyümüş ve çokbilmiş çocuklar olarak görüyor olabilirler pekâlâ. Bu doğru olmaya da bilir tabii; benimki kendi halinde, tek kişilik beyin fırtınası çalışmaları! Öte yandan, çocukların yaşlarına, cinsiyetlerine […]

vaatler dün, gerçekler bugün

Yepyeni bir defterin ilk sayfasıyla kıyasıya bakışmak, ona ne yazacağına karar vermeye çalışarak… Ya da genç yaşında, önünde upuzun bir ömür olacağı inancıyla bakmak hayata… Her şey mümkün, hepsi hakkın ve sadece birkaç adım ötendeymiş gibi görünürken… Çok eskiden seyrettiğim, adını bırak, konusunu bile artık hatırıma getiremediğim filmden unutamadığım replik: “Ah gençlik. Vaat eder, vaat […]

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön