El yazısıyla yazılmış bir tarif… Yaşadığın ülkede geçmeyen, eski bir kağıt para… Hiç beklemediğin bir anda başlayan bir sağanak gibi çıksa karşına… Şemsiyen yok, sığınabileceğin bir apartman kapısı, ağaç dalı yok! Yok işte! Senden ve beynine damlayan anılardan ve terkedilmiş yarınlardan başka bir şey yok! Ne yapardın? Ne yapardın hayat aynı anda dün ve bugün […]
yol şarkıları
İlk gençliğimde ne çok şeye kızardım. Hem de ne acayip şeylere ve ne kadar sık! Mesela insanların macera yaşamaya özenip macera filmleri izlemekle yetinmesine kızardım. Bir şeyi yapmayı çok isteyip yapmak yerine içlerinde ukde haline getirmelerine kızardım. Olasılıklar yerine olanaksızlıkları gözlerinde büyütmelerine kızardım. Yola çıkmayı dilerken yol şarkıları dinlemekten ileri gidememelerine kızardım! Sinirden kızarana kadar […]
özellikle!
Bir şarkı duydun. Duyar duymaz notalara ayrı, sözlerine ayrı aşık oldun. Hatta diyelim ki bu şarkı daha yazanın aklına, söyleyenin dudaklarına konmadan önceden beri sen onu seviyor, bekliyor, özlüyordun… Bir gün, ki o gün adamakıllı yorulmuştun, evin kapısına kadar gelmişsen de arabadan çıkıp üç adım yolu yürüyecek dermanı bulamıyordun. Konu komşu görür mü diye aldırmadan […]