lütfen git!

Bitmiyor, bitmiyor, bitmiyor! Günlerdi, haftalar, aylar oldu, senesi geliyor. Korona başımızdan gitmiyor. Nuh demiş, peygamber demez türünden bir inatla çökmüş gezegenin üstüne, bir türlü gırtlağımızı bırakmıyor. Bir nefes sıhhatimizi bize çok görerek ciğerlerimizden söküp almak için yayılıyor, büyüyor, çoğalıyor. Üstümüzde, çevremizde, ellerimizde, görünmez karanlık bulutlara dönüşüyor. İlk çıktığında, bu devirde, medeniyet bu kadar ilerlemişken pehh, […]

ayıcığa sarılan adam

Geçen gün, en küçük ve en sadık arkadaşım olan on yaşındaki yeğenimle konuşuyoruz. Aramızda konuşulan her şey gizli tabii, söz verdim, tekrar tekrar. Her ne olursa olsun ser versem de sır vermeyeceğim. Ama bir konu var ki aklıma takıldı… Benim bıdık, sohbetimiz sırasında geçen hafta arkadaşının evine pijama partisine gittiğini anlattı. “Gerçekten mi? Gece orada […]

kapı önü çalgıcısı

Bugün yine bir şekilde günün sonunu getirip mesaiyi tamamlamayı başarmıştım tam. Bir günün daha çorba parasını alın teriyle kazanmanın iç huzuru üstümde. O huzur sırtımda uçuşan pelerinse, yorgunluğum ayak bileklerime asılan birer pranga. Bir uça bir sürüne süper markete ulaşmayı da başardım sonunda. Şimdilik iyi gidiyorum, küçük, gündelik zaferlerimden memnunum. Tam o anda kulağıma bilindik […]

gözleriyle gülen adama veda

Bazı şeylerin yarımı, çeyreği, azı çoğu olmuyor. Ekmek değil ki yarısını koparasın ya da çiçek değil bir tanesiyle papatya falı bakasın. Nasıl yarım hamilelik olmuyor, hiçbir bebek yarım doğmuyor, öyle bir şey işte! Buna rağmen telefon gelince “nasıl yani tamamen mi ölmüş?” demek geldi içimden. O canım adam gitmiş yani. Hepten gitmiş yani, bütünüyle, hop […]

bizim klan

“Kendim için yazıyorsam namerdim” Yok, bu olmadı, sanki biraz fazla iddialı kaçtı. Sonuçta seviyorum yazmayı, sadece diğerkâm bir uğraş değil bu, bir yaşam sağlaması. O zaman lafın doğrusu galiba şu: “Sadece kendim için yazıyorsam namerdim!” Çünkü dağıldık bence biz! Dağıldık çoğumuz. Oturduğumuz yerde ya da aynı anda farklı coğrafyalara da dağılarak. Hayatın işi bu zaten: […]

Bir Başkadır benim dizim

Sevgili evren günlüğü, şu aralar Korona virüsün tüm dünyayı kasıp kavurmaya devam ettiği 2020 senesinin Kasım ayındayız. Sokağa çıkma yasağı gezegenin her köşesinde aklımızla birlikte gelip gelip giderken ve önüne gelen maskesini ağzına burnuna değil de koluna takıp gerine gerine kalabalıkları yararken biz milletçe bir dizinin ağına düştük. Adını tekrar söylemiyorum, gerek yok çünkü! Bilmeyeni […]

güneşli pencere

“Güneş girmeyen eve doktor girer.” Çocukluğumdan kalan, zihnime kazınmış, sevimsiz, hatta tehditkar bir cümle. Aklımdan “ee o zaman güneş girmeyen ev olmaz, olmamalı bu durumda” gibi saf çıkarımlar geçtiğini hatırlıyorum.  Nedense bayağı takılmıştı kafama zamanında. Hala sormak geliyor içimden bazen “acaba müteahhitler, mimarlar, inşaat mühendisleri vb bilmiyor mu bu kuralı?” Doğru ya? Bilseler bodrum 1, […]

İstiklal’di, artık mazi!

İstanbul, bin bir suratlı ilginç bir şehir. Belki altyapısından dolayı çocukla çocuk, emekliyle emekli, hastayla hasta, engelliyle engelli olamıyor pek ama… Yüzeyine usta ellerle yüzlerce fasat kesilmiş dev bir pırlanta gibi hemen hepimize yarenlik etmeyi başarıyor. Zenginle zengin olup boğazdan geçerken yalı beğeniyor, hali vakti yerinde olmayanla birlikte simit ısırıyor ucuz ince belliye bandırıp. Çılgınla […]

varolmanın dayanılmaz suçluluğu

Askıdan ekmek alıyor insanlar. Belki rüyada bile karınları tam doymuyor, kaymaklı ayva tatlısına uzanan elleri havada kalıyor. Enkazın başında bir umut sevdiklerini bekledi insanlar İzmir’de. Yaralar açık, giden gitti, yürekler yangın yeri. Yarın öbür gün bin beterinin İstanbul’da olacağını herkes biliyor. Korkuyla bekliyor milyonlar ya da bastırmaya çalışıyor bu fikri çünkü elden pek bir şey […]

deliliğe tam destek!

Hiçbirimiz her zaman iyi değiliz! Zaten olsak muhtemelen bu sefer de sıkıntıdan deliririz! “Teşrif etmek ister miydiniz?” diye fikrimizi sormadı kimse gelirken. Kendimizi sıcacık, loş bir huzur beşiğinde küvet keyfi yaparken bir anda iki bacağın ve koca koca insanların arasında bulduk. Çok ses var, çok ışık var, burası çok soğuk, “bana dokunma” ve “aa ben […]

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön