AKM ne demekti?

Bu yazıyı yazmayacaktım. “Geçti Bor’un pazarı” dedim kendime belki elli kere. “Önümüzdeki maçlara bakalım” filan da dedim. Ama galiba bazı şeylerin söylenmesi gerekiyor, anlaşılmasa ve umursanmasa bile. Tarih, resmi olmayanı tabii, kesin bir yerlere bir şeyleri not düşüyor! Ya da düşmüyorsa da kendi kaybediyor! Tınnnn! Bugün 8.500 yıllık bir şehirde doğan, orada büyüyen ve oraya […]

bedava yaşıyoruz!

Biz samuray kılıçlarını, palaları, kamaları filmlerde görürdük eskiden. Şimdi giderek normalleşip günlük hayatın parçası oluyorlar. Neredeyse çorap ya da ne bileyim tıraş bıçağı, cezve gibi sıradan eşyalar olacaklar bu gidişle… Ne acı ki… Artık “yolda yürürken arkadan bana da ölene kadar bıçak saplarlar mı?” korkusuyla çıkıyoruz sokağa. “Boğazımı boydan boya keserler mi kamayla aniden yaklaşıp […]

“beni toz şeker ettin hayat!”

Nereden aklıma geldi, bilmiyorum. Adeta bir anda zihnimde belirdi. Geçmiş zaman, pek fazla detay hatırlayamıyorum. Yanılmıyorsam, sevgili Ayça Şen’in kitabında geçen bir hikayeydi: Ve korkarım gerçek bir hayat hikayesiydi. Kahramanın evladı bilmediğimiz bir nedenden dolayı intihar ediyor. Babası oğluna tek bir cümle ediyor: “Bir çocuğa sahip çıkamadın!”  Zaten yıkılmış haldeki kahramanımız, babasının bu cümlesiyle iyice […]

fareler ve kaptanlar!

Pek beylik laftır. Victor Hugo’nun sözü de denir: “Kimse senin dalgalarla nasıl boğuştuğuna bakmaz. Gemiyi limana getirip getirmediğine bakar” derler. Ve hiçbir dersi kaçırmadığı için her şeyi çok iyi bilenler de bilgiç bilgiç kafa sallayarak bu manalı önermeyi tasdik ederler.  Ama bir dakika… Nasıl yani?  Diyelim ki ılıık bir İstanbul sabahı, saat öğlene doğru süzüm […]

“Çok acı var, dayanamıyorum”

Bu dünyayı yaşanılır kılan insanlar, şehirlerin göbeğine kocaman heykelleri yapılanlarla… Yani büyük savaşlar kazanan komutanlarla veya devletlerin kaderini yazan politikacılarla aynı insanlar değil bence. Şüphesiz onlar da hem bizim yaşantımıza hem de tarihin akışına kayda değer ölçüde yön veriyor. Ama bazı insanlar var ki onlar hayatımıza dokunuyor. Ve o dokunuşları sayesinde belki, bizim kendi küçük dünyalarımız […]

kıyım!

Sorunlarımızın çoğu çözümünü bilmemekten değil çözümü hayata geçirmemekten kaynaklanıyor. Doğruya doğru, durum bu! Özellikle toplumlar için geçerli bir gerçek bu, bazı bireysel meseleler için de tabii. Neticede işin içine canlı girdi mi, hele de insan, konunun dallanıp budaklanması, çetrefilli salkım saçaklardan yıldızsız gecelere, ansızın kopan fırtınalardan yapış yapış sisli günlere dönüşmesi işten bile değil. Dönüşüyor […]

ganimet kadın, emanet hayat!

Başı sonu yok. Sadece güneş. Çatlak toprak. Çatlak cam, kapalı kalın perdenin arkasında saklanan. Korkudan, güçsüzlükten, tam orta yerinden çatlaya çatlaya yaşama katlanan yürek… Kum fırtınası gibi yağan kötü haberler. Koca bir belirsizliğin ortasında. Sahip çıkılmamışlığın, insan yerine konulmamışlığın, hak tanınmamışlığın göbeğinde…  Hayat değil bu, dört bir yanı ufuklara kadar uzanan bir mahrumiyet bölgesi. Ömür […]

gezegen yangın yeri

Sahiller bir yangın yeri… Yemyeşil dağları, ormanları aşıp gelirken içindeki canlıları kavurarak denize koşuyor alevler… Maviyi görünce, suyu deneyip yakamayınca duruyor ancak… Freni patlayınca önündeki eve girerek durabilen yüklü bir kamyon gibi… Duruyor belki sonunda ama bu arada evi de darmaduman ediyor. Bir noktada artık kendiliğinden duruyor. Durdurmaya kimsenin gücü yetmediğinden, eli uzanmadığından, yetişmediğinden ya […]

sen o Salda, ben bu salda

Şu hayatta cevabı gerçekten hayati önem taşıyan birkaç soru varsa ve bunlardan biri yüksek bir yerden kararsızlıkla aşağıya bakarken sorulansa bir diğeri de “çocuk yapsam mı?!” sorusu… Ve kısacık, üstünkörü bir gözlem bile verilen cevabın çoğunlukla hatalı olduğunu gösteriyor. Dünyanın her yerinde böyle bu!  Bunun nedeni bence soruyu eksik sormamız ve cevaplarken yalapşap bilgilerle yetinerek […]

yüzüncü yazı

Yüzüncü yazı göremez belki bu gözler… Ama olsun, yüzüncü yazıyı yazdı; ellerin ve en çok da ruhun yardımıyla, şükür… Bir gece vakti, bir başına ve bir anda başlayan yolculuk, bu kelimelere değen gözlerinle devam ediyor ne mutlu ki…  “Yazı bitmez, uçup gitmez” diye yola çıkmıştım, kısmetse bu yazın sonunda, yazarak geçen bir yılı tamamlayacağım. Yüzüncü […]

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön