camdan tavan darmaduman!

İddia ediyorum yeryüzü kadınlar için hiçbir zaman çok güvenli olmadı! Kadının güzelliği başına bela oldu bazen. Onu ele geçirilesi, elde tutulası ve elden geçirilesi bir arzu ya da prestij objesine çevirdi. Boşu boşuna çirkin şansı olsun diye dua etmedi büyüklerimiz. Bazen doğuran, doyuran, susan ve yapan oldu kadın. O rolün getirdiği aşçılık, hastabakıcılık, geyşalık, gündelikçi […]

kadının canı yok!

Öyle üzgünüm ki nereden başlayacağımı, nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Kızgınlık, üzüntü, isyan, hüzün, korku, birçok karanlık duygu kol kola girip birbirinden güç alarak kaynıyor içimde. Cesur sesiyle ve samimi kalemiyle genç kız aklımda güneşli, yepyeni pencereler açan kadınla dertleşmek istiyorum. Dertleşmeye ihtiyacım var, belki hepimiz gibi. Beni kadın olmanın gerçek anlamıyla tanıştıran o güzel gülümsemeli kadından […]

kadınlar ifşa ediyor

Birkaç gündür Türkiye, tacizcileri ya da tecavüzcüleri ifşa eden kadınların sesleriyle çınlıyor. Çınlasın da zaten. İfşa edilenlerin çoğu yaşını başını almış, hayatta bir yerlere gelmeyi başarmış adamlar. Zaten biraz da o başarıdan gelen gücün, konumun, saygınlığın ve güya hak edilmiş dokunulmazlığın gazıyla yapıyorlar bunları. Fitil edebiyat alanında yandı. Kültür, akademi, iş dünyası derken alev büyüyor. […]

lütfen git!

Bitmiyor, bitmiyor, bitmiyor! Günlerdi, haftalar, aylar oldu, senesi geliyor. Korona başımızdan gitmiyor. Nuh demiş, peygamber demez türünden bir inatla çökmüş gezegenin üstüne, bir türlü gırtlağımızı bırakmıyor. Bir nefes sıhhatimizi bize çok görerek ciğerlerimizden söküp almak için yayılıyor, büyüyor, çoğalıyor. Üstümüzde, çevremizde, ellerimizde, görünmez karanlık bulutlara dönüşüyor. İlk çıktığında, bu devirde, medeniyet bu kadar ilerlemişken pehh, […]

gözleriyle gülen adama veda

Bazı şeylerin yarımı, çeyreği, azı çoğu olmuyor. Ekmek değil ki yarısını koparasın ya da çiçek değil bir tanesiyle papatya falı bakasın. Nasıl yarım hamilelik olmuyor, hiçbir bebek yarım doğmuyor, öyle bir şey işte! Buna rağmen telefon gelince “nasıl yani tamamen mi ölmüş?” demek geldi içimden. O canım adam gitmiş yani. Hepten gitmiş yani, bütünüyle, hop […]

Bir Başkadır benim dizim

Sevgili evren günlüğü, şu aralar Korona virüsün tüm dünyayı kasıp kavurmaya devam ettiği 2020 senesinin Kasım ayındayız. Sokağa çıkma yasağı gezegenin her köşesinde aklımızla birlikte gelip gelip giderken ve önüne gelen maskesini ağzına burnuna değil de koluna takıp gerine gerine kalabalıkları yararken biz milletçe bir dizinin ağına düştük. Adını tekrar söylemiyorum, gerek yok çünkü! Bilmeyeni […]

güneşli pencere

“Güneş girmeyen eve doktor girer.” Çocukluğumdan kalan, zihnime kazınmış, sevimsiz, hatta tehditkar bir cümle. Aklımdan “ee o zaman güneş girmeyen ev olmaz, olmamalı bu durumda” gibi saf çıkarımlar geçtiğini hatırlıyorum.  Nedense bayağı takılmıştı kafama zamanında. Hala sormak geliyor içimden bazen “acaba müteahhitler, mimarlar, inşaat mühendisleri vb bilmiyor mu bu kuralı?” Doğru ya? Bilseler bodrum 1, […]

İstiklal’di, artık mazi!

İstanbul, bin bir suratlı ilginç bir şehir. Belki altyapısından dolayı çocukla çocuk, emekliyle emekli, hastayla hasta, engelliyle engelli olamıyor pek ama… Yüzeyine usta ellerle yüzlerce fasat kesilmiş dev bir pırlanta gibi hemen hepimize yarenlik etmeyi başarıyor. Zenginle zengin olup boğazdan geçerken yalı beğeniyor, hali vakti yerinde olmayanla birlikte simit ısırıyor ucuz ince belliye bandırıp. Çılgınla […]

varolmanın dayanılmaz suçluluğu

Askıdan ekmek alıyor insanlar. Belki rüyada bile karınları tam doymuyor, kaymaklı ayva tatlısına uzanan elleri havada kalıyor. Enkazın başında bir umut sevdiklerini bekledi insanlar İzmir’de. Yaralar açık, giden gitti, yürekler yangın yeri. Yarın öbür gün bin beterinin İstanbul’da olacağını herkes biliyor. Korkuyla bekliyor milyonlar ya da bastırmaya çalışıyor bu fikri çünkü elden pek bir şey […]

deveye aranan diken

Dünyada sağ, popülist politikacılar bir süredir revaçta. Sanmam ama acaba hiç tanıdığınız var mı aralarında? Kaçını sayabilirsiniz bir solukta bilemem ama bu tür liderlerin sayısı az da değil. Sanki toplama kampları insanlar için değil elmalar içindi! Sanki bir tek  onların utancı bütün insanlık tarihine yetmedi!  Ve bayanlar baylar, merdivenden kayanlar: Devran döndü yine benzer kafatasçı […]

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön