camdan tavan darmaduman!

İddia ediyorum yeryüzü kadınlar için hiçbir zaman çok güvenli olmadı! Kadının güzelliği başına bela oldu bazen. Onu ele geçirilesi, elde tutulası ve elden geçirilesi bir arzu ya da prestij objesine çevirdi. Boşu boşuna çirkin şansı olsun diye dua etmedi büyüklerimiz.

Bazen doğuran, doyuran, susan ve yapan oldu kadın. O rolün getirdiği aşçılık, hastabakıcılık, geyşalık, gündelikçi kadınlık, artık ne ararsan, onun kalıplarının içine tıkıldı kaldı. Altın bilezikler bile bazen görünmeyen duvarların içinden kurtulmayı sağlayamadı.

Evlense bir dert oldu, evlenmese ya da boşansa başka dert. Doğurmasa dert oldu, bekarken ya da kız çocuğu doğursa başka dert! Çalışmasa bir dert, çalışsa, hele de malum kişiden daha çok kazansa başka dert! Kısacası haller de çeşitli dertler de!

Kadınlar, en uzun yolları, en ağır yüklerle, çoğu zaman gıklarını bile çıkarmadan yürüyen zarif savaşçılar! İncelikleri ve birçok geleneksel toplumda ve patriarkal yapıda ruhlarına kakalanan güvensizlikleri yüzünden… Cinsiyet bahanesiyle onlardan çalınan olanakların eksikliğinden… Karanlık dünyayı ışığa boğacak yıldız tozlarını içinde yaşatırken karanlıklarda boğulan kadınlar!

YANİ REZALET

İddia ediyorum yeryüzü kadınlar için hiçbir zaman çok güvenli olmadı! Ama şimdi tepedeki camdan tavan kırıldı ve her yer inadına cam kırığı!

Öğrenilmiş çaresizliğin bir başka türlüsünü yaşıyordu kadınlar, tepelerinde varlığını her fırsatta hissettiren camdan tavan nedeniyle. Kimsenin sen yapamazsın demesine kalmadan ben yapamam ki zaten diye içselleştirdiği kabulle toplumun kendinden beklediğini yapıp uysal uysal köşesine çekiliyordu çoğunluk. Sen, ben çöpe, toplum sağ, adam selamet bir vaziyet! Yani rezalet!

Ama artık gökyüzüyle aramıza girenler giderek azalıyor. Ninelerimizin, annelerimizin, teyzelerimizin emeklerine karşılık edinilen kazanımlarla kızlarımızın, kız kardeşlerimizin yükseleceği merdivenleri örüyoruz ilmek ilmek. 

Bir gün gökyüzünden bizi ayıran tek şey hayallerimizin ve azmimizin büyüklüğü olacak. Ve biz kadınlar çıplak ayakla gezsek bile kadın zaferini temsil eden cam kırıkları bizim asırlardır yürünen yolculuktan nasır tutan ayaklarımıza batmayacak!

TAVAN YERLE YEKSAN

Neden mi bu yazı bugün gülümseten bir ümitle yazıldı: Çünkü birçok insanın nefesini tutarak beklediği gün nihayet geldi! Dünya üzerindeki en kudretli makamlardan birine bugün bir kadın geldi, hakkıyla yerine yerleşti. Bir kadın, bir siyah, bir Asyalı, bir göçmen, boşanmış bir annenin tek başına büyüttüğü kızı… Belki buğulu gözlerle andığı annesinin bile hayal etmediği bir yere gelmeyi başardı. Ve kadınları da yanında yukarılara taşıdı.

Annesinin açtığı cesaret yolunda ardı ardına attığı birçok dev adımdan ve galibiyetten sonra camdan tavana öyle bir yan baktı ki vurmasına bile gerek kalmadan tavan yerle yeksan! 

Artık daha güzel bir dünyaya dair daha çok ümidimiz var. Artık dans etmek için daha çok nedenimiz var. Artık göz diktiğimiz yıldızlara daha büyük bir cesaretle uzanabiliriz. Artık hayallerimizin peşinde koşarken daha büyük bir güven ve ümitle gülümseyebiliriz. Çünkü artık gökyüzüyle aramıza girenler giderek azalıyor. Çünkü şimdi tarih yazılıyor!

Bir süre önce can dostum, “yazsana” dedi yine; “yine yazsana!” Her şey öyle başladı zaten...
Yazı oluşturuldu 240

camdan tavan darmaduman!” üzerine 2 görüş

  1. Tavan yerle yeksan olmuşsa mesele yok.Artik daha rahatım ve daha kuşkusuz.Madem.ki dünyayı kadınlar daha güzel yapacak ve madem.ki kadınların elinde bütün iyilikler mesele yok.Zaten sizin yazılarınız bana çok iyi geliyor.Daha bir rahatlıyorum .Düşünüyorum da neden herşey biz kadınlardan bekleniyor?Ve neden yaptıklarımız yeteri kadar yuceltilmiyor?İşte bunu anlamış değilim. Umarım benim anlamadığımı herkes anlayacak ve Sezar in hakkını Sezar a verecektir.Saglikla kalın. Güzel yazilarinizdan bizi mahrum etmeyin lutfen.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön
%d