acıdaş

Sizlerle acıdan tanışıyoruz biz, Hiç görmediğim kardeşlerim. Yaşanmadan eksilen yıllardan, Giyilmeden kirlenen beyazlardan, Sevgiyle okşanmadan aklaşan saçlardan ya da…   Yürekte ukde kalan, Yokluğu acıtan neyse ondan: Sıcak bir çorba, ılık bir kucak, sağlam bir dostluk… İşte o iç cızlamasından tanışıyoruz, insanın ayaklarını zorla yere bastıran.   Boşluğu insanın yaşama uzanan köklerini söken her bir […]

“orospu mantısı”

Bu ifadeyi ilk duyduğumda kıpkırmızı kesildiğimi hatırlıyorum. Küçücük bir kızdım, “orospu”nun çok ayıp ve söylenmemesi gereken bir laf olduğunu duymuştum. Utançtan gözlerimi süslü terlikli komşu teyzelerin tombul ayak bileklerinden yukarıya kaldıramadığımı dün gibi anımsıyorum. Onlar, annem çalıştığından pek şahit olmadığım “gün” denen o nezih ortamda bu lafı tekrarlayıp her tekrarda daha coşkulu kahkahalar attıkça orada […]

tamtamlar

İçimdeki yangın o kadar azgın ve oburdu ki… Ondan kaçmaya çalışırken kendi ürettiğim rüzgârdan bile beslendiğini bilsem de durup oturamadım bir köşeye. Sanki kovanına çomak sokulmuş bir oğul peşimde değil içimdeydi ve yeterince hızlı koşabilirsem koynuna dalabileceğim su, yanan göğsümü serinletecekti. Ardından koştuğum şey çareydi, aksiyse yanan evde saçın alev almışken bacak bacak üstüne oturup […]

bildim

Yüreğinin orta yerine parçalı bulutlu bir gün gibi çöreklenen belirsizlik hissi… Geldiği gibi içine yayılarak yerleşen, hiç bitmeyecekmiş gibi… Apansız sarsan zelzele, ansızın bastıran sağanak sanki…   Daha dün bir bugün ikiyken mevcut rutin, o rutin ezelden beri varmışçasına seni boşluğa düşüren Herkesin içinde güle oynaya yolculuk ettiği tren, yoluna devam ederken seni ayağı kaymış […]

hiç olsundu

Bol cırcır böcekli, ılık hoşaf gibi akşamda, Huzurdan oldukça… Uzaktayım!   Çocuk ya da genç ya da deli veya saf olsaydım O ilk kitabı hiç okumasaydım O aşk şarkısını anlayamasaydım   Yaşamaksa yaşamak Yiyip içmekse yiyip içmek Gerisi eksik olsundu, Olsundu.   İş ki bunca zor olmasaydı yutkunmak Soluk almak Ufka dalmak…   Yeter ki […]

denge siz

Sabaha karşının ıssızlığında devleşen tüm sesler… Düğmeye basar basmaz coşkusuyla göz kamaştıran aydınlık Söylene söylene köpüren çaydanlık “Gel azıcık daha koynuma” diye cilve yapan yastık.   Canım yatağım benim… Uykuya doyamayan bedenim, uykuya dalamayan zihnim.   Çoktan kapanmış, eski püskü bir çocuk parkında Bir tahterevallinin tam ortasında, Boşlukta asılı kalmış gibiyim…

kurabiye büyüsü

Mekanlar da kucaklayıcı ya da dışlayıcı olabiliyor, aynı toplumlar gibi… İnsan bazı yerde kendini ilk kez gitse bile evinde gibi hissediyor, bazı yerdeyse en sıcak günde bile belkemiği tekinsiz bir içgüdüyle üşüyüveriyor. Doğru tahmin, bugünlerde ev ve yuva üzerine düşünüyorum. Büyüdüğü göçebe topraklarla nesillere yayılan kişisel göçmenlik öyküsünden ortaya karışık bir çoban salata yapan bana […]

yaşama sevinci

İyi çıkan, tatlı kokusu odayı tutan karpuz haberi gibi sıradan sevinçleri özledim. Güneşin altında geçen uzun saatlerin akşamında insanın üstüne çöken kırmızı yanaklı tembellikleri… Gözlerimi kapatınca denizin altında uzaktan geçen patpatların sesiyle kendi zihnimin sessizliğine gülümsemeyi… Kaygısızlığı çocukluğa özgü sananlardan değilim, hem de hiç. Çocuklukla gelen güçsüzlük ve küçük bedenlere işlemiş çaresizlik çekilir şey değil […]

içimdeki iz

İyi ki varmış… Dahası belli ki hala aramızdaymış. Çünkü bizi hatırlayan son insan yok olana kadar bu dünyada kalırız derler. Ve hatta belki anılarımızda kalan artık ne zamandır olmadığımız yerde, ihtimal artık kendi bile olmayan bir yerde, misal caddedeki halinde İnci’nin, Emek’in eski halinde, hala varız.

günle beraber

Su nasıl birazı yitirilmeden avuçlanıp yudumlanamıyorsa, zaman da durmadan akıyor ama sadece birazı yaşanabiliyor. Üstelik bir saniyesi bile cebe atılıp saklanamıyor. Ne sağlığın birazını hastalanıncaya kadar, ne de aşkın yarısını keyfin yerinde oluncaya kadar bir köşede depolayabiliyorsun. Bir gün vakti gelince çıkarıp kullanabilirim diye çekmeceye atıp donduramıyorsun soyut ve kıymetli olan tek bir şeyi… Affetme […]

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön