Akıntıya karşı kulaç atmak zor iştir. Üstüne çullanan ağırlıkla cebelleştiğin yetmezmiş gibi bazen kendinden de şüpheye düşersin. “Ya millet tıpış tıpış Mersin’e giderken tersine gidecem’ diye didinen bir tek bensem” diye hafiften bir kuşkulanırsan hele, yükün iyice ağırlaşır. İşte o anlarda “bir külçe gibi bıraksam kendimi dibe” diye geçer bazen içinden. Sirenlerin sihirli şarkıları kulağına […]
gitmek mi zor yoksa…
Konfor alanı diye bir yer var, içinde çabasızca kendimiz olabildiğimiz. Anadilimizi konuşmak kadar kendiliğinden. Su içmek kadar doğal bir rahatlıkla içinde var olabildiğimiz bir yer. Ve orası aynı zamanda tehlikeli aslında… Sımsıcak bir günde zorla emziren anne kadar boğucu… Bir o kadar da çaresizce tutunduğumuz. Uçurumdan uçmaktansa bizi hayatta tutan tek el oymuş gibi… O […]