yoklar ülkesi, İstanbul şehri

Bazen yollar hep yokuş yukarı,

Sanki şartmış gibi çatallı, tekinsiz, dolambaçlı

Hep o takıldığım sokak taşları takılıyor gözüme,

Mutsuz sokak köpekleri, susuz ve cılız,

Mat renkli kuyrukları saklı, gözleri çapaklı…

Madem yoruldum, bıraksam uğraşmayı, bıraksam bu sokakları

Azıcık dursam mesela, soluklansam.

Bir park bulsam. Ağaca dokunsam. Yok.

Bir bank olsa. Biraz otursam. Yok.

Bir avuç ot çıkmış toprak bulsam. İlişsem ucuna. Mendilimden örtü yapsam. Tek kişilik, simitten piknik olsam. Mendilimden uçurtma olsam. Yok.

Martısı olsam artık olmayan şehrimin. Sere serpe gerdanında özgürce, sakince, tadını alarak, süzülerek uçsam. Yüzüme su vursam mavisinden. Yok.

-Peki, yol nereye?

-Umut, nerede?

Cevap veren? Yok!

 Birsen Tezer – İstanbul / #akustikhane #sesiniac – YouTube

Bir süre önce can dostum, “yazsana” dedi yine; “yine yazsana!” Her şey öyle başladı zaten...
Yazı oluşturuldu 240

yoklar ülkesi, İstanbul şehri” üzerine 0 görüş

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön
%d