Neredeyse bir senedir, normalde hafta sonları mısır patlatıp seyretmeye giriştiğimiz distopya filmlerinden birinin içinde yaşıyoruz. Değişiklik olsun diye, ziyaretçi olarak kurmaca bir filmin setinde dolaşıyor falan değiliz, bilfiil kaotik gerçeğin içindeyiz. Hem de boğazımıza kadar! Senaryo olsa, amma da çok abartmışlar diye inanmayacağımız bir durumun içinde nefes alıyor, hatta buna alışıyor, “yeni gerçek bu, hocam” […]