Sabah… Uyku sersemi… Daha dünyanın gerçekleri ağır, demir kapılar gibi dikilmeden karşına ardı ardına… Sessizken ev, perdeler bile uyurken hala güneşe…
mucize mi ararsın, bini bir para
Bugün de güneşli bir köşe bulduğuna şükrederek, yukarıdan uzanıp onu şefkatle kucaklayan sarıya sığındı, kalp burunlu sarman kedi. Ne mutlu sana, sıcacıksın ve keyfin yerinde şimdi! Oysa bilsen, böyle dertsizce gerinebilmek, yaşamla uyum içinde yuvarlanıp gidebilmek için neler vermezdim! Hep diken üstünde oturan… Tüyleri diken diken… Postunun derdinde… Kedi değil, ben! Hâlbuki çoktan kabul edebilirdim: […]