Günler, tren yolculuğunda camda beliren anlık görüntüler gibi, akıp gidiyor durmadan. Ne çok hızlı, ne çok yavaş, bazen durağan, bazen şaşırtarak. Gözleri yarı kapalı uyku sersemi bir çocuk gibi, ne görüyorum, ne görmüyorum. Ne yaşıyorum, ne yaşamıyorum, öylece duruyorum. Tren uzun mu kısa mı bilinmez bir yolda bıkmadan gidiyor, arada duruyor kalkıyor. Yavaşlıyor sonra birden […]
kimse sevmedi mi?
Sabah… Uyku sersemi… Daha dünyanın gerçekleri ağır, demir kapılar gibi dikilmeden karşına ardı ardına… Sessizken ev, perdeler bile uyurken hala güneşe…